-
1 темный цвет
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > темный цвет
-
2 темноволосый
-
3 темнокожий
-
4 темноглазый
-
5 тёмный
karanlık; koyu renk; kara; cahil* * *1) karanlıkтёмная ко́мната — тж. фото karanlık oda
ночь была́ тёмной — gece karanlıktı
э́то лека́рство на́до храни́ть в тёмном ме́сте — bu ilaç ışıksız yerde korunur
2) koyu renkтёмная соро́чка — koyu renk gömlek
у неё во́лосы тёмные — koyu renk saçlıdır
3) перен. ( неясный) karanlıkв те́ксте есть тёмные места́ — metinde karanlık yerler var
4) перен. ( мрачный) karaв те тёмные дни́ — o kara günlerde
5) перен. ( подозрительный) karanlıkтёмные дела́ — karanlık işler
6) перен. ( невежественный) cahil -
6 цвет
(окраска) renk* * *I мrenk (-ği)цвет лица́ — beniz (- nzi)
кра́сить что-л. в жёлтый цвет — sarıya boyamak
соро́чка бе́лого цве́та — beyaz gömlek
••II мзащища́ть цвета́ национа́льной сбо́рной — спорт. milli olmak
1) çiçek (-ği)цветы́ — çiçekler
ли́повый цвет — ıhlamur çiçeği
2) перен. (лучшая часть чего-л.) en seçkin bölümцвет нау́ки — en seçkin bilginler
3) в соч.я́блони в цвету́ — elma ağaçları çiçek açmaktadır
••он у́мер во цве́те лет — gençliğine doyamadan öldü
-
7 тон
ton; renk; ses,ton; tarz* * *м1) tonзвук высо́кого то́на — tonu tiz / ince olan ses
зада́ть тон — ton vermek
игра́й то́ном вы́ше — bir ton yukarıdan çal
2) жив. ton, renk (-ği)тон карти́ны — tablonun tonu
тёплые тона́ — sıcak tonlar
разли́чные тона́ се́рого цве́та — grinin çeşitli tonları
3) ton, eda, sesмя́гкий тон — yumuşak ton
вла́стным то́ном — amirane bir eda / ses ile
говори́ть на повы́шенных тона́х — yüksek perdeden konuşmak
4) tarzв полеми́ческом то́не — polemik tarzında
••пра́вила хоро́шего то́на — görgü kuralları
о́бщий тон статьи́ — yazının genel havası
См. также в других словарях:
koyu koyu — sf. 1) İyice koyu (renk) 2) zf. Uzun uzun, derinden derine Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller koyu koyu düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
renk — is., gi, Far. reng 1) Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum Birisi sütsüz çikolata renginde, uzun boylu, geniş omuzlu, Amerikan boksörlerine benziyordu. A. Gündüz 2) mec. Nitelik İşin rengi değişti. Birleşik Sözler renk… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
esmerleşmek — nsz 1) Esmer duruma gelmek 2) Siyaha yakın bir koyu renk almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gölge — is. 1) Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur? H. E. Adıvar 2) Güneş ışınlarından korunacak yer Sakın kesme, gölgesinde yorgun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kar baykuşu — is., hay. b. İskandinavya ve kuzey kürede yaşayan koyu renk benekli büyük baykuş (Nyctes scandica) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara — 1. is. 1) En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı 2) sf. Bu renkte olan Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım. B. S. Erdoğan 3) Esmer 4) sf., mec. Kötü, uğursuz, sıkıntılı 5) mec. Yüz kızartıcı durum, leke 6) mec. İftira… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğmak — 1. is., ğı Boğum yeri 2. i, ar 1) Bir canlıyı, soluk almasına engel olarak öldürmek Zavallıyı az kalsın gırtlağından yakalayıp boğacaktı. Y. K. Karaosmanoğlu 2) El, ip vb. ile bir şeyi çepeçevre sıkmak 3) Motorlu taşıtlarda fazla yakıt, motoru… … Çağatay Osmanlı Sözlük
esmer — is., Ar. esmer 1) Siyaha çalan buğday rengi 2) Kurşuni renk Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi. T. Buğra 3) sf. Bu renkte olan 4) sf. Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan (kimse), yağız Üzülüyor ama üzüntüsü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
lacivert — is., di, Far. lācverd 1) Koyu mavi renk 2) sf. Bu renkte olan Bir lacivert pardösü almanın daha iyi olacağına karar verdi. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler lacivert pasaport lacivert taşı koyu lacivert … Çağatay Osmanlı Sözlük
petrol mavisi — is. 1) Koyu mavi ile koyu yeşil karışımı bir renk 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük